Akademik Hikâye Anlatımında Riskleri Nasıl Azaltırsınız?

Hikâye anlatımı veya öyküleştirme birçok yerde kullanılan bir yazım yöntemidir. Fakat akademik dünyada bu tarz bir anlatımın riskleri var mı? Cevap evet! Çünkü akademik bir araştırma yayınlamak başlı başına uzun ve detaylı bir süreç aynı zamanda kariyer açısından bir dönüm noktasıdır. Anlatımda yapılacak bir hata akademik kariyerinizi ciddi bir şekilde etkileyebilir. Özellikle mülakat, yazı yazma ve düzenleme süreçlerinde oldukça dikkat etmek gerekir. Aynı şekilde burada ortaya çıkabilecek riskleri azaltmak için de bazı noktalara dikkat etmeniz gerekir.

Her makale bir hikaye anlatmalıdır. Verilen bir araştırma sonucunun içinde makalenin anlatabileceği birçok hikaye vardır ve önemli olan hikayenin ne olması gerektiğini belirlemektir. Bu karar yazma sürecinin öncesinde verilmelidir. Hikaye, araştırma sonucunda çıkan en güçlü sonuçlarla uyum sağlayabilmesi için daha sonra değiştirilebilir. Fakat bu yola çıkmadan önce hikayeyinin ana hatlarını belirlemek her zaman iyi bir yöntemdir.

Büyük resmin belirlenmesi
Komposizyon makalenin yapısını, akışını ve bireysel paragrafların birbirleri ile nasıl uyumlu olacaklarını belirler. İnsanlar genelde bir hikayenin akıcı olduğunu söylüyorlarsa, aslında kompozisyondan bahsediyorlardır. Cümlelerin paragrafları, paragrafların bölümleri, bölümlerin de makaleleri nasıl oluşturduğu iyi bir hikaye anlatımının ipuçlarını barındırır. Özellikle teknik olarak yazılan akademik bir makalede bu uyum oldukça önemlidir. Bu yüzden şu noktalara dikkat edin:

–          Ayrıntıları doldurmadan önce iskeleyi inşa edin. İlk olarak bölümleri ve başlık cümlelerini yazın.
–          Her bölüm için ne kadar yazmanız gerektiğini belirleyin.
–          Cümle yapınızı akıcı kurun. Burada söylemek istediğim her bölüm için farklı cümle yapıları kullanabilirsiniz. Örneğin bir bölümü düz cümle ile yazmışsanız diğerini devrik cümleler kullanarak yazabilirsiniz. Bu şekilde birbirini izleyen cümle yapıları okuyuculara daha akıcı bir deneyim sunar.
–          Makalenizin ana hattını belirleyin. Örneğin giriş bölümünden sonra makalenin nasıl devam ettiğini, bölümde hangi konuların açıklandığını okuyucuya kısa bir cümle ile bildirin.

Verimli olun
Ne kadar iyi bir makale yazarsanız yazın ana mesajınızı okuyucuya iletebilmek için onu yeteri kadar süre tutmanız gerekmektedir. Bunun tek yolu da ana mesajı mümkün olduğu kadar verimli bir şekilde iletmektir. Bunun için de elinizdeki bilgiye göre makalenin uzunluğunu belirlemek oldukça önemlidir. Konunuz ile alakalı olmayan tüm cümleleri ve paragrafları çıkarın. Diğer yöntem ise kelimeleri basit cümleleri ise kısa tutmaktır. Unutmayın ki ne kadar basit okunursa o kadar çok okunur. Cümelelerinizi uzatmak için gereksiz bağlaçlar kullanmayın. Mümkün olduğu kadar spesifik ve kesin olun. Özellikle araştırmanın sonuç bölümlerini yazarken kesinlik oldukça önemlidir. Sonuçları okurun anlayabileceği ve aklında şüphe bırakmayacak şekilde net olarak belirtin.

Son olarak da temiz ve tutarlı bir terminoloji kullanın. Belirli belirsiz ve tutarsız terminoloji okuyucu için inanılmaz sinir bozucudur. Aynı zamanda tüm düşünceleri bulanık olarak yansıtır. Makalenizde birşeyi adlandırıyorsanız veya ona bir isim veriyorsanız makale boyunca o şeyi koyduğunuz isimle belirtmeniz gerekir. Her defasında başka bir şey derseniz okuyucu makaleyi takip edemeyecektir. Bir romanda karakterlerin ismi nasıl değişmezse aynı şey sizin için de geçerlidir.