18

Araştırmalar Herkesin Anlayabileceği Dilde Yazılmalı Mıdır?

Abartının cazibesi

Akademik yazarlar, bazen prestijli dergilerde yayın yapma baskısı yüzünden, bazen de meslektaşlarını ve dergi editörlerini etkilemek amacıyla araştırmalarını kendilerini kanıtlamak istercesine olabildiğince süslü ve teknik bir dille yazıya dökmeyi tercih eder. Oysa ki, bilim dergileri, bilim dünyası ile toplum arasında bir köprü gibidir ve bu dergilerin yayımladığı araştırmaların herkesin anlayacağı bir dille kaleme alınmış olması gerekir.

Herkes sizin alanınızda uzman olamaz!

Bilimsel araştırmaları ve akademik dergileri okuyan herkes, aynı alanlarda bilgi sahibi değildir. Dolayısıyla, kullanılan akademik jargonu veya terimleri anlamalarını bekleyemezsiniz. Belli bir derginin abonelerinin söz konusu dergide kullanılan teknik terimlere aşina oldukları varsayımı, bilgi dağarcığını geliştirmek isteyen ya da sizin geçtiğiniz yollardan geçerek gelecekte belli bir alanda uzmanlaşmak isteyen okurlara haksızlık olmaz mı? O zaman, araştırmalardan elde edinilen kazanımlar topluma nasıl aktarılmalı?

Akademik yazı üslubu

Öncelikle, sizin çok iyi bildiğiniz ve herkesin de bileceğini düşündüğünüz bir şeyin, okuyucu için yeni olabileceğini unutmayın. Okurun, ele aldığınız konuyla ilk kez karşılaştığını düşünün. Konuyla ilgili bilgileri, en temel seviyeden başlayarak aktarın. Yazınızın hedef kitlenizin ortalama bilgi düzeyine hitap etmesine dikkat edin.

Yazarken, “sadelik”, “mantık”, “özgünlük”, “akıcılık” ve “bütünlük” prensiplerini esas almalısınız. Kullandığınız dilin olabildiğince basit ve anlaşır olmasına özen gösterin. Karmaşık ve uzun cümleler kurmak ya da okurları akademik terminolojiye boğmak yazınızı daha cazip kılmaz. Aksine, okuru yorar ve okumaktan vazgeçmesine neden olur. Albert Einstein’ın ünlü “Bir şeyi basitçe anlatamıyorsanız, konuyu tam olarak anlamamışsınız demektir” sözünün, yazarlar için temel bir yol gösterici olduğu göz ardı edilmemelidir.

Yazınızda çok fazla yabancı sözcük kullanmayın. Bunu yaptığınız takdirde okuyucu sıkılıp, makaleyi bir kenara atabilir. Ele alınan konudan bahsederken, konuyu akıcı kılacak bir üslup kullanın. Fakat meseleyi amacından fazla uzaklaşmadan ele alın, çünkü yazıyı ne kadar süslerseniz amacınızdan da bir o kadar uzaklaşırsınız.

Kalıplaşmış, klişe cümlelerden kaçının. Anlamlarını bilmediğiniz kelimeleri kullanmamak ve kendi hayatınızda kullandığınız kelimeleri dikkatle seçmek en doğrusudur. Kısaltmalardan da uzak durmaya çalışın. Karmaşık kavramları, örneklerle, benzetmelerle ve karşılaştırmalarla açıklamayı tercih edin.

Yazı boyunca bütünlüğü ve tutarlılığı korumaya gayret gösterin. Bu, okuyucunun ilgisini canlı tutmayı sağlayacaktır.

Profesyonellik ve doğruluk

Akademisyenler, araştırmalarının doğruluğunu ortaya koymak için epey zaman ve emek harcar. Özellikle de, çevreden gelen baskılara karşı koyma ve etik davranma gibi konularda! Aslında, ortaya koydukları çalışmaların, aynı alanda uzman olmayan okurlar tarafından anlaşılması da, söz konusu araştırmanın güvenilirliğinin bir parçası sayılır.

Akademisyenler ve bilim insanları çoğunlukla kendilerini bilime adarlar. Yaptıkları araştırmalarla bilime ve topluma katkıda bulunmayı ve yeni bilgilerle yeni teknolojiler hakkında farkındalık yaratmayı hedeflerler. Ancak bu bilgilerin sadece kendileri ile aynı terminolojiyi bilen meslektaşlarının hizmetinde olması yeterli değildir. Bu, bilimin temel amacına da hizmet etmez! Ancak çalışmalarınızı herhangi bir alanda uzmanlaşmamış sıradan okurlar ve geleceğin bilim adamlarıyla anlaşılır bir şekilde paylaşarak ve onlara ışık tutarak bilime katkıda bulunabilirsiniz.

X

Ücretsiz makalelerinizi tükettiniz.

Araştırma yazarlığı ve akademik yayıncılık konusundaki tüm kaynaklarımıza sınırsız erişim sağlamak için ücretsiz üye olun:

  • 320 + blog makaleleri
  • 50+ Web Seminerleri
  • 10+ Uzman podcast
  • 10+ e-Kitap
  • 10+ Kontrol Listesi
  • 50+ İnfografikler