18

Performansa Dayalı Fonlar ve Araştırmacılar Üzerindeki Etkisi

Son yıllarda özellikle fon sağlayan devlet kurumları tarafından üniversitelerin performanslarına göre değerlendirilmeleri gerektiğine dair yükselen bir talep var. Bu performansı da lisans öğrencilerinden çıkan araştırmalara ve makalelere göre değerlendiriyorlar. Peki, bu durumun üniversitelere ve ona bağlı olarak öğrencilere bir etkisi oluyor mu?

Bu konuda Türkiye’de yapılan detaylı bir araştırma yok, fakat Amerika’da 1993-2010 yıllarında 500 lise sonrası dört yıllık eğitim kurumu arasında böyle bir araştırma yapılmış. Sonuca göre mevcut performans finansman politikalarının öğrenci performansı ile yüksek düzeyde ilişkili olmadığı anlaşılmıştır. Hatta uzun dönemde bu konuda daha az bir performans gösterdikleri de görülmüş. Fakat fonlama konusundaki son politikalar uzun dönemde bazı gelişmeler sağlayabilir.

Yapılan araştırmaya göre Amerika’daki dört yıllık üniversiteler, öğrencilerinin neredeyse %60’ını altı yılda mezun ediyor. Bu mezuniyet oranı bazı öğrenci gruplarında ise çok daha düşüktür. 1993-2010 arasındaki performans fonlama politikalarının öğrenci araştırmaları konusunda çok az etkisi olduğu ortaya çıkmıştır. Üniversitelerin araştırmalar için daha fazla fon kazanmak amacıyla akademisyenlere verdiği bazı primlere rağmen de bu konuda pek bir gelişme sağlanamamış. Hatta uzun dönemde araştırmacılar üzerinde negatif bir etkisi olmuştur. Amerika’nın 19 eyaletinde performansa dayalı sistemler ve programlar büyük ölçüde ön lisansı tamamlayan öğrenci sayısını arttırmak için tasarlanmış olsa da, sadece dört tanesinde başarıya ulaşılmıştır. Altı eyalette tamamlama sayıları aslında azalmış, diğer dokuzunda ise herhangi bir sonuç alınamamıştır.

Bir başka araştırma ise Yeni Zelanda’da yapılmıştır. Bu araştırmada ise performansa dayalı fonlama sisteminin araştırmacılar üzerinde olumlu etkileri olduğu görülmüştür. Hatta hem üniversite araştırmalarının sayısında hem de araştırma kalitesinde ciddi anlamda bir artış olmuş. Özellikle 2003 yılından sonra araştırmacı başına düşen araştırma sayısı da artmıştır.

Ne kadar para o kadar araştırma
Daha erken araştırmalara göre performansa dayalı fonlamanın etkisi üzerindeki asıl kısıtlamalardan biri ödenek yetersizliğidir. Çünkü bu tarz programların ilk dönemlerinde genellikle devlet ödeneklerinin çok az bir kısmı bu işe ayrılır. Bu yüzden de bu para kurumsal davranışları değiştirmek için yeterli olmayabilir. Performansa dayalı fonlamanın destekleyicileri de bu programların etkilerinin ve yararlarının kamu ödeneklerinin ne kadar arttığı ile doğru orantılı olarak büyüdüğü yönündedir. Kısaca ne kadar para o kadar bilim!

Performansa dayalı sistemin akademik açıdan etik olup olmadığı konusunda da bazı tartışmalar var çünkü geniş çaplı bir araştırma yapmak ve doğru veriler elde edebilmek için araştırmacıların da fona yani paraya ihtiyacı vardır. Aslında bu durum tavuk mu yumurtadan yoksa yumurta mı tavuktan çıkar sorusu ile paralellik gösterir. İyi ve kalite bir araştırma aynı zamanda iyi de bir maddi destek gerektirir. Fakat yukarıdaki araştırmalardan da görülebileceği gibi performans odaklı bu tarz fonlamalar bir iki istisna dışında şu ana kadar çok da başarılı olmamış. Bunun altında bu programların tam olarak oturtulamaması ve etkilerinin tam anlamıyla ölçülememesi olabilir. Araştırmacılar üzerinde olumludan çok stres yaratan bir etkiye sahip olduğu söylenen performans programlarının destekleyicileri de yok değil. Özellikle özel eğitim kurumları bunu destekliyor fakat bence sorulması gereken soru şu: Alınan fonların ne kadarı araştırmacıya destek amacıyla kullanılıyor ve bu takip edilebiliyor mu?

X

Ücretsiz makalelerinizi tükettiniz.

Araştırma yazarlığı ve akademik yayıncılık konusundaki tüm kaynaklarımıza sınırsız erişim sağlamak için ücretsiz üye olun:

  • 320 + blog makaleleri
  • 50+ Web Seminerleri
  • 10+ Uzman podcast
  • 10+ e-Kitap
  • 10+ Kontrol Listesi
  • 50+ İnfografikler